تعريف the act of lengthening out or prolonging في الإنجليزية التركية القاموس.
- production
- imal
Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü.
-Mass production reduced the price of many goods.
- production
- yapım
Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
-The production has visual appeal for the audience.
- production
- {i} üretim
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
-In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Tom Mary'nin müzik video üretimini denetlemesi için işe alındı.
-Tom was hired to supervise the production of Mary's music video.
- production
- {i} üretme
- production
- üretilen miktar
- production
- (Sinema) gerçekleştirme
- production
- mahsul
- production
- yapımcılık
- production
- ürün
Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü.
-Mass production reduced the price of many goods.
- production
- eser
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
-Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author.
- production
- yapıt
- production
- sahneye koyma
- the act of
- eyleminin
- production
- uzantı
- production
- (Tıp) Meydanag elme, olma, oluş husul, oluşum, prodüksiyon
- production
- {i} sin. yapım, prodüksiyon
- production
- {i} tiy. sahneye koyma
المصطلحات ذات الصلة
تعريف the act of lengthening out or prolonging في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- production