the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge

listen to the pronunciation of the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge في الإنجليزية التركية القاموس.

instruction
{i} yönerge

Bütün yönergeleri izleyin. - Follow all instructions.

Ben yönergeleri izlemedim. - I didn't follow instructions.

instruction
talimat

O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler. - He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.

Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır. - All answers must be written according to the instructions.

instruction
{i} açıklama

Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı. - The children didn't seem to understand the instructions.

instruction
{i} eğitim

İsrail'de İngilizce eğitim seviyesi çok düşük. - The level of English instruction in Israel is very low.

Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi. - The trainer gave instructions in the afternoons.

instruction
(Askeri) KOMUT: Bir işlemi ve öğelerin değer veya yerlerini belirten bir deyim. Talimat
instruction
instructionsdirektif
instruction
talimat/öğretme
instruction
{i} öğrenim
instruction
talimat,yönlendirme
instruction
{i} eğretim
instruction
komut, yönerge yönerge
instruction
{i} öğretme, eğitim
instruction
(Askeri) öğretim/öğrenim
instruction
izahat
instruction
(Tıp) instruksiyon
instruction
{i} bilgi; ders
instruction
(Bilgisayar) işlem
instruction
tarifname
الإنجليزية - الإنجليزية
instruction

Instruction will be provided on how to handle difficult customers.

the act of instructing, teaching, or furnishing with information or knowledge

    الواصلة

    the act of instructing, teaching, or fur·nish·ing with in·for·ma·tion or knowl·edge

    النطق

المفضلات