the act of gathering something

listen to the pronunciation of the act of gathering something
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of gathering something في الإنجليزية التركية القاموس.

gather
{f} toplanmak

İşçiler hoşça vakit geçirebilecekleri bir barda toplanmak istiyor. - The workers like to gather in a pub where they can let their hair down.

Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır. - One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.

gather
{f} bir araya getirmek
gather
toplamak

O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor. - He travels about the world gathering facts about little known countries.

Biz bilgi toplamak zorundayız. - We have to gather information.

gather
topla

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir. - Maruyama Park is a place where a lot of people gather.

gather
{f} biriktirmek
gather
{f} tutmak
gather
{f} büzmek
gather
büzdürmek
gather
bir araya gelmek
gather
sonuç çıkarmak
gather
koparmak
gather
anlamak
gather
bir araya getirme
gather
(round ile) toplanmak
gather
{f} toparlanmak
the act of
eyleminin
gather
(fiil) büzmek, toplamak, bir araya getirmek, tutmak, biriktirmek, büzgü yapmak, kazanmak, büzmek (dikiş), toplanmak, toparlanmak, kendini toplamak, iltihaplanmak, irin toplamak
gather
{f} irin toplamak
gather
{f} kendini toplamak
الإنجليزية - الإنجليزية
gathering
gather
the act of gathering something

    الواصلة

    the act of gath·er·ing some·thing

    التركية النطق

    dhi äkt ıv gädhırîng sʌmthîng

    النطق

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈgaᴛʜərəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv ˈɡæðɜrɪŋ ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات