Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin?
- I told you the concert was going to be boring. Why didn't you believe me?
Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Life in a small town is boring.
Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi.
- Tom was boring, but Mary wasn't.
Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi.
- Tom was boring, but Mary wasn't.
O bıktırıcı ve sıkıcıydı.
- It was tedious and boring.
Biz çatıyı deliyoruz.
- We are drilling the roof.