الإنجليزية - التركية
تعريف the act of discharging firearms في الإنجليزية التركية القاموس.
- firing
- {i} ateşleme
Sami silahı ateşlemeye başladı.
-Sami started firing the gun.
Ateşleme pimi çıkarıldı.
-The firing pin's been removed.
- firing
- {i} işten çıkarma
- firing
- (İnşaat) pişirim
- firing
- (Askeri) ateş etmek
- firing
- ateşleyerek
- firing
- ateşlenme
- firing
- pişim
- firing
- ateş etme
Sami bize ateş etmeye başladı.
-Sami started firing at us.
Sami bir Uzi ile bize ateş etmeye başladı.
-Sami started firing at us with an Uzi.
- firing
- dağlama
- the act of
- eyleminin
- firing
- {i} (toprak eşyayı) pişirme
- firing
- {i} (kurşun, top, belirli bir el silah) atma, atış
- firing
- firing squad idam mahkumunu kurşuna dizen asker bölüğü
- firing
- {i} işten kovma
Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi.
-The boss considered firing Tom, but decided against it.
- firing
- (isim) atış, ateş etme, ateşleme, yakma, işten çıkarma, işten kovma, kovma, yakacak
- firing
- {i} kovma
Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi.
-The boss considered firing Tom, but decided against it.
Patron, Tom'u kovmayı düşünüyor.
-The boss is thinking about firing Tom.
- firing
- {i} atış
- firing
- {i} (tüfek, top v.b.'ni) ateşleme; ateşlenme, ateş alma
- firing
- {i} yakacak
- firing
- firing line ateş hattı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the act of discharging firearms في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- firing
the act of discharging firearms
التركية النطق
dhi äkt ıv dîsçärcîng fayırärmzالنطق
/ᴛʜē ˈakt əv dəsˈʧärʤəɴɢ ˈfīərˌärmz/ /ðiː ˈækt əv dɪsˈʧɑːrʤɪŋ ˈfaɪɜrˌɑːrmz/
Resimler
المفضلات