the act of collecting, money or things collected, an assembly, an inference

listen to the pronunciation of the act of collecting, money or things collected, an assembly, an inference
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of collecting, money or things collected, an assembly, an inference في الإنجليزية التركية القاموس.

collection
{i} koleksiyon

John Sam'in tam bir müzik koleksiyona sahiptir. - John has the complete collection of Sam's music.

Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum. - I'd like to have a look at your stamp collection.

collection
{i} toplama

Bu evin yağmur suyu toplama sistemi var. - This house has a rainwater collection system.

Dan'ın toplama arabalarla dolu bir garajı vardı. - Dan had a garage full of collection cars.

collection
{i} tahsilât
collection
{i} toplanma

Oy pusulalarının toplanması on dakika sürdü. - The collection of the ballots took ten minutes.

collection
{i} toplanmış yardım
collection
{i} para toplama
collection
(Politika, Siyaset) bir araya getirme
collection
biriktiri
collection
(Askeri) bilgi toplama
collection
iane
collection
derlem

O iki tane kısa öykü derlemesi yayınladı. - She published two collections of short stories.

Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir. - Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.

collection
toplanan para
collection
{i} (kilisede toplanan) para, iane
collection
(Askeri) Bak. "intelligence cycle"
collection
{i} yığın
collection
(isim) toplama, toplanma, derleme; toplanmış yardım; para toplama, koleksiyon; tahsilât; tabaka; yığın
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} collection
the act of collecting, money or things collected, an assembly, an inference

    الواصلة

    the act of collecting, mon·ey or things collected, an assembly, an in·fer·ence

    النطق

المفضلات