the act of causing something to go (especially messages)

listen to the pronunciation of the act of causing something to go (especially messages)
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of causing something to go (especially messages) في الإنجليزية التركية القاموس.

sending
{i} gönderme

Toplantı gündemini göndermedeki gecikme için özür dilerim. - I apologize for the delay in sending the agenda.

Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı. - The other colonies began sending troops to help.

sending
(Bilgisayar) gönderilen
sending
(Bilgisayar) gönderirken

Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik. - We lost no time sending him to the hospital.

sending
(Bilgisayar) gönderiyor

Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum. - I am sending a copy of my letter to you.

Sana ailemin bir resmini gönderiyorum. - I am sending you a picture of my family.

sending
(Bilgisayar) gönderiliyor
sending
yollama
sending
{f} gönder

Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim. - Thank you very much for sending me such a nice present.

Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum. - I'm sending her to California.

sending
göndererek

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

Dizel göndererek bana yardım eder misin? - Could you help me by sending diesel?

the act of
eyleminin
sending
{i} sevk
الإنجليزية - الإنجليزية
sending
the act of causing something to go (especially messages)
المفضلات