the act, or the result of making a mixture

listen to the pronunciation of the act, or the result of making a mixture
الإنجليزية - التركية

تعريف the act, or the result of making a mixture في الإنجليزية التركية القاموس.

mixing
karışım

Kahve ve kakao karışımını severim. - I like mixing coffee and cocoa.

mixing
(Sinema) bileştirme
mixing
karıştırıcı
mixing
karıştırarak
mixing
harmanlama
mixing
karma

Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta. - The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.

mixing
{f} karıştır

Cümle karıştırmak eğlencelidir. - Sentence mixing is funny.

Seni ağabeyinle karıştırıyordum. - I was mixing you up with your older brother.

mixing
Miksaj, ses mühendisliğinde, alınmış ham kayıtların, birbiriyle karıştırılması
mixing
karıştıran
mixing
(Nükleer Bilimler) Karıştırma

Sarımsakları büyük bir karıştırma kabına koyun. - Put the yolks in a large mixing bowl.

Karıştırma kabında tüm malzemeyi birleştirin. - Combine all the ingredients in the mixing bowl.

mixing
(isim) karıştırma, karma, karışma
الإنجليزية - الإنجليزية
mixing

No two mixings of these paints are ever the same.

the act, or the result of making a mixture
المفضلات