the act, operation, or process of resolving

listen to the pronunciation of the act, operation, or process of resolving
الإنجليزية - التركية

تعريف the act, operation, or process of resolving في الإنجليزية التركية القاموس.

resolution
azim
resolution
{i} niyet
resolution
resmi karar
resolution
eritme
resolution
(Tıp) rezolüsyon
resolution
çözülme
resolution
yasa tasarısı
resolution
çözünme
resolution
önerge

Sulandırılmış bir uzlaşma önergesi hiç yoktan daha iyidir. - A watered down compromise resolution is better than none at all.

resolution
(Avrupa Birliği) ilke kararı
resolution
{i} teklif, önerge
resolution
{i} karar

Güneş batıdan doğsada, o kararından vazgeçmez. - Were the sun to rise in the west, she would not change her resolution.

Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir. - This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.

resolution
{i} kararlılık, azim
resolution
karar/çözüm/kararlılık
resolution
{i} çözüm

Sorunun çözümü beklediğimizden daha zordu. - A resolution to the problem was more difficult than we anticipated.

Problemin çözümü elinizin altındaydı. - The resolution to the problem was close at hand.

resolution
{i} ayırma
resolution
{i} iltihabın iyileşmesi
resolution
{i} çözülüm [müz.]
الإنجليزية - الإنجليزية
resolution
the act, operation, or process of resolving
المفضلات