Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
- Tom just wanted some peace and quiet.
Şimdi ihtiyacımız olan şey biraz barış biraz sessizlik.
- What we need now is a little peace and quiet.
Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
- Tom asked Mary to be quiet.
İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
- The two sisters lived very quietly.
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
- We spent a quiet day in the country.
Sadece sessizce burada oturalım.
- Let's just sit here quietly.
Karım ve ben sadece sessizce eve gitmek istiyoruz.
- My wife and I would just like to go home quietly.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
Bu orman sakin ve huzurlu.
- This forest is quiet and peaceful.