Bu güzel bir girişim.
- It is a nice initiative.
Bu girişim, Oksitanca yazmaya teşvik etmek için çaba göstermektedir.
- This initiative strives to promote writing in Occitan.
O sadece küçük bir holigan ama sadece onun biraz daha inisiyatifi olsa, o büyük bir suç lideri olabilir.
- He's just a petty hooligan, but if he had just a little more initiative, he could be a major criminal leader.
Başkan çalışanları kendi inisiyatifiyle hareket etmeye teşvik etti.
- The president urged employees to act on their initiative.