that which protects or preserves from injury; a defense; a shield; a refuge

listen to the pronunciation of that which protects or preserves from injury; a defense; a shield; a refuge
الإنجليزية - التركية

تعريف that which protects or preserves from injury; a defense; a shield; a refuge في الإنجليزية التركية القاموس.

protection
{i} korunma

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır. - Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

protection
{i} koruma

O, polislerden koruma istedi. - She asked the police for protection.

Tom Çevre Koruma Ajansı için çalışıyor. - Tom works for the Environmental Protection Agency.

protection
{i} himaye
protection
dayılık
protection
koruyucu
protection
korunma aracı
protection
{i} tedbir
protection
barınak
protection
protectionismyüksek gümrük koymak suretiyle
protection
rüşvetle elde edilen güvenlik
protection
{i} muhafaza
protection
{i} önlem
protection
{i} kayırma
protection
(Tıp) Koruma, korunma, herhangi br şeyin zararlı etkilerinden korunma amacıyla alınmış önlem
protection
{i} haraç

Tom haraç vermeyi reddetti. - Tom refused to pay protection money.

protection
sığınacak yer
protection
korunacak yer
الإنجليزية - الإنجليزية
protection
that which protects or preserves from injury; a defense; a shield; a refuge

    الواصلة

    that which protects or preserves from injury; a defense; a shield; a ref·uge

    النطق

المفضلات