that which is told; tale; account

listen to the pronunciation of that which is told; tale; account
الإنجليزية - التركية

تعريف that which is told; tale; account في الإنجليزية التركية القاموس.

tell
{f} demek

Onlara ne demek istediğini söyle. - Tell them what you mean.

Bize ne demek istediğini söyle. - Tell us what you mean.

tell
anlatmak

Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim. - To tell the truth, she is my girlfriend.

Tom Mary'ye hayat hikayesini anlatmak istemedi. - Tom didn't want to tell Mary his life story.

tell
söylemek

Sana önemli bir şey söylemek istiyorum. - I want to tell you something important.

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım. - I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.

tell
nakletmek
tell
belli olmak
tell
göstermek
tell
seçmek
tell
söyle

Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin? - Could you please tell me why you love her?

Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle. - Please tell me where you will live.

tell
bilmek

Tom'a bilmek istediği şeyi söyleyemedim. - I couldn't tell Tom what he wanted to know.

Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim. - I'll tell you everything you want to know.

tell
tahmin etmek

Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil. - There is no telling what he is thinking.

Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil. - There's no telling what'll happen.

tell
belli etmek
tell
etkili olmak
tell
tembihlemek
tell
tell söyle
tell
ark höyük
الإنجليزية - الإنجليزية
tell