الإنجليزية - التركية
تعريف that which is sent by an express messenger or message في الإنجليزية التركية القاموس.
- express
- {s} belli
- express
- süratli
- express
- {s} hızlı
Bu hızlı bir tren. Çok durakta durmaz.
-This is an express train. It won't make many stops.
Ekspres tren yerelden bir saat daha hızlıdır.
-The express train is an hour faster than the local.
- express
- {i} nakliye şirketi
- express
- özel ulak ile
- express
- açık etmek
- express
- dile getirmek
- express
- kesin
- express
- göstermek
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
-In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
- express
- (fiil) ifade etmek, anlatmak, açıklamak, belli etmek, açığa vurmak, sıkıp suyunu çıkarmak, ekspresle göndermek
- express
- (sıfat) açık, belli, kesin, özel, hızlı, süratli, ekspres
- express
- {f} belli etmek
- express
- {f} sıkıp suyunu çıkarmak
- express
- {i} ekspres tren
Paristen gelen ekspres tren saat onda varır.
-The express train from Paris arrives at ten o'clock.
Son zamanlarda bir ekspres trene bindin mi?
-Have you rode on an express train lately?
- express
- sıkıp çıkarmak
- express
- (Tekstil) sıkmak
- express
- meramını ifade etmek
- express
- {f} ifade etmek, dışa vurmak, anlatmak, beyan etmek
- express
- dile getir
Tom benzer kaygıları dile getirdi.
-Tom expressed similar concerns.
Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi.
-Dan expressed his racist beliefs in public.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that which is sent by an express messenger or message في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- express
that which is sent by an express messenger or message
الواصلة
that which I·s sent by an ex·press mes·sen·ger or mes·sageالتركية النطق
dhıt hwîç îz sent bay ın îkspres mesıncır ır mesıcالنطق
/ᴛʜət ˈhwəʧ əz ˈsent ˈbī ən əkˈspres ˈmesənʤər ər ˈmesəʤ/ /ðət ˈhwɪʧ ɪz ˈsɛnt ˈbaɪ ən ɪkˈsprɛs ˈmɛsənʤɜr ɜr ˈmɛsəʤ/
Resimler
المفضلات