O, evin yerini sordu.
- She asked about the location of the house.
Bana bu haritada kampınızın yerini gösterin.
- Show me the location of your camp on this map.
Mevcut konumunuz nedir?
- What is your present location?
Onların konumu nedir?
- What's their location?
O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.
- A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.