O, diş teli taktığından beri neredeyse onun gülümsemesini görmedim.
- Since she got her braces, I've hardly seen her smile.
Tom'un dişlerinde diş teli var.
- Tom has braces on his teeth.
Ortodontist ona en az iki yıl süreyle pantolon askısına ihtiyacı olacağını söyledi.
- The orthodontist told him he'd need braces for at least two years.
Diş telleri sadece çocuklar için değildir.
- Braces aren't just for children.
Kızımın diş telleri var.
- My daughter has braces.