الإنجليزية - التركية
تعريف that which causes wonder; a prodigy; a miracle في الإنجليزية التركية القاموس.
- marvel
- marvel hayret et
- marvel
- {i} olağanüstü şey
- marvel
- {i} mucize
- marvel
- hayret
Hikaye hayret verici olaylarla doluydu.
-The story was full of marvelous happenings.
Alternatiflerin yokluğu zihni hayret verici bir şekilde temizler.
-The absence of alternatives clears the mind marvelously.
- marvel
- şaşılacak şey
- marvel
- {f} hayret etmek
- marvel
- {i} harika
Onun harika olduğunu düşündüm.
-I thought it was marvelous.
Bu kadar harika bir kentte yaşamayı seviyorum.
-I love living in this marvellous town.
- marvel
- {f} garipsemek
- marvel
- garip bulmak
- marvel
- hayret uyandıran şey
- marvel
- {f} şaşmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that which causes wonder; a prodigy; a miracle في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- marvel
that which causes wonder; a prodigy; a miracle
الواصلة
that which causes wonder; a prodigy; a mir·a·cleالنطق
Resimler
المفضلات