that which causes one to stick; that which puzzles or poses

listen to the pronunciation of that which causes one to stick; that which puzzles or poses
الإنجليزية - التركية

تعريف that which causes one to stick; that which puzzles or poses في الإنجليزية التركية القاموس.

sticker
çıkartma

Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı. - They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.

Bazı çıkartmalar satın almak istiyorum. - I'd like to buy some stickers.

sticker
yapışkanlı etiket
sticker
yapışkan adam
sticker
etiket

Tanıdığım kimse bir araba için hiç etiket fiyatını ödemedi. - Nobody I know ever paid sticker price for a car.

Dan etiketi bile kaldırmadı. - Dan didn't even remove the sticker.

sticker
yapışkan kimse/etiket
sticker
{i} inatçı
sticker
{i} yapıştıran kimse
sticker
{i} yapışkan tip
sticker
{i} kasap bıçağı
sticker
{i} kasap (mezbaha)
sticker
{i} piyano kolu
الإنجليزية - الإنجليزية
sticker
that which causes one to stick; that which puzzles or poses
المفضلات