that which alternates with something else; vicissitude

listen to the pronunciation of that which alternates with something else; vicissitude
الإنجليزية - التركية

تعريف that which alternates with something else; vicissitude في الإنجليزية التركية القاموس.

alternate
{f} sıra ile yapmak
alternate
mütenavip
alternate
değişik
alternate
(Bilgisayar) iki taraftan
alternate
sırayla olan
alternate
(Bilgisayar) diğer
alternate
{i} almaşık
alternate
{f} değiş
alternate
(fiil) sıra ile yapmak, değişimli olarak yapmak,;birbirini izlemek, birbirini takip etmek, değiştirmek, değişmek
alternate
{i} başkasının yerine geçebilen kimse, yedek
alternate
(sıfat) birbirini izleyen, birbiri ardından gelen, alternatif, değişimli
alternate
{f} -i nöbetleşe/sırayla yapmak
alternate
{f} değişmek
alternate
sırayla değiş
alternate
{s} birbiri ardından gelen
alternate
{s} alternatif

O, alternatif bir plan önerdi. - He proposed an alternate plan.

Tom alternatif bir plan önerdi. - Tom proposed an alternate plan.

alternate
almaşık yedek, seçenek
alternate
{f} değiştirmek
alternate
değişmeli
الإنجليزية - الإنجليزية
alternate
that which alternates with something else; vicissitude
المفضلات