Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

that slides, gliding, moving easily and smoothly

listen to the pronunciation of that slides, gliding, moving easily and smoothly
الإنجليزية - التركية

تعريف that slides, gliding, moving easily and smoothly في الإنجليزية التركية القاموس.

sliding
sürgülü

Tom John ve Mary'nin içeri girmesi için sürgülü kapıyı açtı. - Tom opened the sliding door to let John and Mary in.

Duvarların kulakları var, sürgülü kağıt kapıların gözleri var. - Walls have ears, sliding paper doors have eyes

sliding
(Askeri) heyelan
sliding
sürmeli
sliding
kayıcı
sliding
{f} kay

Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı. - The children were sliding on the ice.

Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi. - When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.

sliding
kayan
sliding
Kaygan

Test point on the sliding surface.

sliding
kayarak
sliding
kayma

Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi. - When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.

sliding
kayış
sliding
{s} hareketli
sliding
{s} değişken
sliding
(Nükleer Bilimler) kaydırma
sliding
{s} kızaklı
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} sliding
that slides, gliding, moving easily and smoothly
المفضلات