Yeni bir görev arıyor.
- He is seeking a new position.
Afrikadaki mülteciler yardım arıyorlar.
- Refugees in Africa are seeking help.
Tom sığınma aramıyor.
- Tom isn't seeking asylum.
Martin Luther King hayatını adalet arayarak geçirdi.
- Martin Luther King spent his life seeking justice.
Martin Luther King hayatını adalet arayarak geçirdi.
- Martin Luther King spent his life seeking justice.