Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
- I deny all those charges.
Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti.
- Republican leaders denied the charge.
Telefonumu şarj etmem gerekiyor.
- I need to charge my mobile.
Cep telefonumu şarj etmeliyim.
- I need to charge my cellphone.
Güneş panelleri gün boyunca bataryaları şarj eder.
- The solar panels charge the batteries during the day.
Batarya tam olarak şarj oldu mu?
- Is the battery fully charged?
Tom birinci derecen saldırı ile suçlandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
- Tom was charged with first degree assault and sentenced to 15 years in prison.
Saldırı ve darptan suçlandı.
- He was charged with assault and battery.
Tom hâlâ resmî olarak görevde.
- Tom is still officially in charge.
Patron beni görevlendirdi.
- The boss put me in charge.