that bites; sharp; cutting; sarcastic; caustic

listen to the pronunciation of that bites; sharp; cutting; sarcastic; caustic
الإنجليزية - التركية

تعريف that bites; sharp; cutting; sarcastic; caustic في الإنجليزية التركية القاموس.

biting
yakıcı
biting
iğneli
biting
ısırarak
biting
ağır
biting
ısırıcı (rüzgar)
biting
acıtıcı
biting
{f} ısır

Balıklar bugün ısırmıyorlar. - The fish aren't biting today.

Köpek Tom'u ısırıyor. - The dog is biting Tom.

biting
acı verici
biting
{s} keskin
biting
{i} sokma
biting
{s} acı (söz)
biting
{s} alaylı
biting
{i} ısırma

Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır. - Tom has the habit of biting his nails.

Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç. - Stop biting your nails.

biting
{s} iğneleyici
biting
{s} acı
biting
bite ısır
biting
{s} acı, keskin; ısırıcı (rüzgâr)
الإنجليزية - الإنجليزية
biting
that bites; sharp; cutting; sarcastic; caustic
المفضلات