الإنجليزية - التركية
تعريف that appeals; imploring في الإنجليزية التركية القاموس.
- appealing
- cazibeli
- appealing
- hitap eden
- appealing
- hoş
- appealing
- {s} cazip
Öyle bir yer gerçekten cazip değildir.
-A place like that is not really appealing.
O gerçekten cazip geliyor.
-That sounds really appealing.
- appealing
- duygulandırıcı
- appealing
- dokunaklı
- appealing
- {f} iste
- appealing
- tatlı
- appealing
- {s} albenili
Bence o gerçekten albenilidir.
-I think that's really appealing.
- appealing
- {s} çekici
Onu daha güzel ve çekici yapmak için dili aklamak mümkündür.
-It is possible to launder language to make it more appealing and uplifting.
O bana çekici bir görünüm verdi.
-She gave me an appealing look.
- appealing
- {s} yakaran
- appealing
- albenisi olan
- appealing
- {s} yalvaran
- appealing
- (sıfat) çekici, cazip, güzel, albenili, sevimli, yalvaran, yakaran
- appealing
- {s} güzel
Onu daha güzel ve çekici yapmak için dili aklamak mümkündür.
-It is possible to launder language to make it more appealing and uplifting.
- appealing
- {s} yalvaran (bakış)
- appealing
- appeal temyiz et/iste/çek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that appeals; imploring في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- appealing
that appeals; imploring
الواصلة
that appeals; im·plor·ingالنطق
Resimler
السابق
المفضلات