İşte bu yüzden anlamıyorum.
- That's why I don't understand.
Başım çok kötü ağrıyordu. Bu yüzden erken yattım.
- I had a bad headache. That's why I went to bed early.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
- See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
Bence bu nedenle Tom'un hiç arkadaşı yok.
- I think that's why Tom doesn't have any friends.
Herkes hatalar yapar, bu sebeple onlar kurşun kalemlere silgiler koyarlar.
- Everybody makes mistakes. That's why they put erasers on pencils.
... funny question -- "but why did you tattoo yourself that way?" ...
... Why, we recognized that this industry was going through dramatic change, that mobile ...