tevkif

listen to the pronunciation of tevkif
التركية - التركية
Durdurma: "Bir alayımız, düşmanın bir fırkasını sabahtan akşama kadar tevkif etmiştir."- R. E. Ünaydın
(bir suç dolayısıyla birini) Tutuklama
Tutuklama
(Osmanlı Dönemi) hapsetmek, durdurmak
Bir suç dolayısıyla birini tutuklama
Durdurma
TEVKİF
(Osmanlı Dönemi) Arafatta mevkaf olan yerde durdurmak
TEVKİF
(Osmanlı Dönemi) Bir kimsenin koluna bilezik takmak
TEVKİF
(Hukuk) Alıkoyma(para)kesme
TEVKİF
(Osmanlı Dönemi) Alıkoyma, tutma. Hapis olarak bekletme. Vakfetme
tevkif etmek
Tutuklamak
tevkif
المفضلات