1. to put oneself in God's hands, trust that God will arrange things for the best; to put oneself in (God's) hands. 2. to resign oneself to one's fate; to behave resignedly
(Osmanlı Dönemi) Sebeblere tevessül ettikten sonra neticesini Allah'a bırakmak. Allah'tan gelene razı olmak. Kendine ait vazifeyi yaptıktan sonra neticelerini Allah'dan istemek. Kadere razı olmak. Hakka güvenmek
(Osmanlı Dönemi) Âcizlik göstermek.İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktiza eder. Fakat yanlış anlama. Tevekkül, esbabı, bütün bütün reddetmek değildir; belki esbabı, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek; esbaba teşebbüs is