teslim olmak

listen to the pronunciation of teslim olmak
التركية - الإنجليزية
surrender

He would have to surrender. - O teslim olmak zorunda kalacaktı.

Under the circumstances we have no choice but to surrender. - Bu şartlar altında teslim olmaktan başka seçeneğimiz yok.

yield

I would rather die than yield. - Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederdim.

give in

The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in. - Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

buckle under
give up
strike one's flag
give

The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in. - Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

give oneself up
to submit, to surrender, to yield, to give in (to sb/sth), to knuckle under
knuckle down
lay down one's arms
to submit, yield, give in, surrender, capitulate
resign oneself to
capitulate
knuckle under
resign
lay down arms
arms
cave
give up the struggle
cave in
to give in
be handed
be delivered
teslim ol
{f} surrender

He would have to surrender. - O teslim olmak zorunda kalacaktı.

Under the circumstances we have no choice but to surrender. - Bu şartlar altında teslim olmaktan başka seçeneğimiz yok.

teslim ol
capitulate
teslim ol
knuckle under
teslim ol
buckle under
adalete teslim olmak
to submit oneself to justice
teslim ol
succumb
teslim olma
surrender

I would rather die than surrender. - Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim.

He would have to surrender. - O teslim olmak zorunda kalacaktı.

teslim olma
submission
teslim olma
submittal
teslim olma
capitulation
التركية - التركية
Üstün bir güç karşısında mücadeleden vazgeçip yenilgiyi kabul etmek
Kendini teslim etmek
(Osmanlı Dönemi) İSTİMAN
Teslim olma
(Osmanlı Dönemi) RA'Y
teslim olmak
المفضلات