teskin

listen to the pronunciation of teskin
التركية - التركية
Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma: "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu."- B. Felek
Acıyı bastırmaya çalışma
(Osmanlı Dönemi) yatıştırma
Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırma
TESKİN
(Osmanlı Dönemi) Rahatlandırma. Yatıştırma. Sükunet verme. Şiddet, hiddet ve ıztırabını izale etme
TESKİN
(Hukuk) Sakinleştirme,yatıştırma
TESKİN
(Osmanlı Dönemi) Gr: Bir harfi sâkin okuma
teskin etmek
Acı, öfke, heyecan gibi duyguları yatıştırmak, dindirmek
Teskin etmek
(Osmanlı Dönemi) TEHDİN
teskin
المفضلات