Tom doesn't need comforting.
- Tom'un teselli ediciye ihtiyacı yok.
Some people find self-harm comforting.
- Bazı insanlar kendine zarar vermeyi teselli edici buluyor.
Tom tried to console Mary.
- Tom, Mary'yi teselli etmeye çalıştı.
I consoled him with his favorite food.
- Onu en sevdiği yemekle teselli ettim.