Daha iyi şartlar bekliyorduk.
- We expected better terms.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum.
- I hear you're on bad terms with Owen.
Tom'la aranız iyi mi?
- Are you on good terms with Tom?
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
- These technical terms are derived from Greek.
Genel terimler kullanacağım.
- I will use general terms.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
... break. And so, in terms of bringing down deductions, ...
... In terms of how they deal with safety issues, ...