I often play tennis after school.
- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
I play tennis every day.
- Ben her gün tenis oynarım.
Do you have a tennis court in this hotel?
- Bu otelde tenis kortu var mı?
Do you have a tennis court in this hotel?
- Bu otelde, bir tenis kortunuz var mı?
Do you know where George bought his tennis racket?
- George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
I want a new tennis racket.
- Yeni bir tenis raketi istiyorum.
We bought some tennis balls.
- Birkaç tenis topu satın aldık.
I bought some tennis balls.
- Birkaç tenis topu aldım.
Are you on your way to the tennis court?
- Tenis kortuna gidiyor musun?
The umpire sits in a high chair at the side of the court.
- Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
There's a drinking fountain by the tennis court.
- Tenis kortu yanında bir çeşme var.
Do you have a tennis court in this hotel?
- Bu otelde, bir tenis kortunuz var mı?