He has a beautiful tan.
- Onun güzel bir ten rengi var.
You have changed your name to please them, but these racists are gonna also ask you to change the color of your skin. Can you do that?
- Onları memnun etmek için adını değiştirdin, ama bu ırkçılar ten rengini değiştirmeni de isteyecekler. Yapabilir misin bunu?
You have the same skin color as me.
- Benimle aynı ten rengine sahipsin.
People are judged by their skin colour.
- İnsanlar ten rengine göre yargılanıyor.