She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
Every Saturday we clean the whole house.
- Her cumartesi bütün evi temizleriz.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
The casting came cleanly out of its mold.
- Döküm kalıbından temiz geldi.
It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
- Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
It took me three days to clean the room.
- Odayı temizlemek üç günümü aldı.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
I want to keep my room as neat as possible.
- Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum.
Keep your room as neat as you can.
- Elinden geldiğince odanı temiz tut.
We are breathing pure air.
- Biz temiz hava soluyoruz.
Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
- Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
I want you to have this room clean and tidy.
- Bu odayı temiz ve düzenli tutmanı istiyorum.
Tom is tidying his room.
- Tom odasını temizliyor.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
Tom started clearing the table.
- Tom masayı temizlemeye başladı.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
Tom is always neatly dressed.
- Tom her zaman temiz giyindi.
Several students have gone home without cleaning the classroom.
- Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
I'll clean up the kitchen later.
- Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.
I don't wanna clean up dog shit.
- Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Remember to flush the toilet.
- Tuvaleti temizlemeyi unutma.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.
- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
I have just cleaned my room.
- Ben az önce odamı temizledim.
She cleaned her room before her guests arrived.
- Misafirleri gelmeden önce, o odasını temizledi.