Meg cleared her desk.
- Meg kendi masasını temizledi.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
Can you produce evidence to clear him?
- Onu temize çıkarmak için delil gösterebilir misin?
It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
- Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
The casting came cleanly out of its mold.
- Döküm kalıbından temiz geldi.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
I want to keep my room as neat as possible.
- Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum.
We are breathing pure air.
- Biz temiz hava soluyoruz.
I cannot breathe pure air. I live in a large city.
- Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
Though she did not wear expensive clothes, she was neatly dressed.
- O pahalı elbiseler giymemesine rağmen temiz giyerdi.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.
- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.