İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz.
- You like to distinguish work from play.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
- You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.
Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır.
- They are easy to distinguish from each other.
Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
- One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
- You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.
Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum.
- I think you'd look distinguished with a beard.
They are identical twins, and if they dress the same, everybody has trouble telling them apart.