My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
The television show was interrupted by a special news report.
- Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
We still have an old tube television.
- Bizim hala eski tüplü televizyonumuz var.
Televisions with vacuum tubes are regarded as being behind the times.
- Tüplü televizyonlar modası geçmiş olarak görülüyor.
This TV set is the best of all.
- Bu televizyon hepsinin en iyisidir.
There is no more room for a TV set.
- Bir televizyon seti için daha fazla yer yok.
My brother bought a new television set.
- Benim erkek kardeşim yeni bir televizyon satın aldı.
Your wallet is on the television set.
- Cüzdanın televizyonun üstünde.
I'm watching television.
- Televizyon izliyorum.
The television show was interrupted by a special news report.
- Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
I do not have a telly at home.
- Evde bir televizyonum yok.
Let's turn off the telly.
- Televizyonu kapatalım.
He took the video to a local TV station.
- Bir yerel televizyon kanalı için video çekti.
Innovators think outside the box.
- Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.
You shouldn't spend the whole day in front of the box!
- Bütün gününü televizyonun önünde geçirmemelisin.