I called him up on the phone.
- Ben onu telefonla aradım.
Tom always seems to be on the phone with Mary.
- Tom her zaman Mary ile telefonla görüşüyor gibi görünüyor.
He sent me the message by telephone.
- Mesajı bana telefonla gönderdi.
None of the telephones are working.
- Telefonlardan hiçbiri çalışmıyor.
He asked for my permission to use the telephone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Where is the nearest telephone?
- En yakın telefon nerede?
She wanted my permission to use the phone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
You should turn off your cell phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
She won't call this evening.
- Bu akşam telefon etmez.
My boss called me down for making private calls on the office phone.
- Patronum ofis telefonundan özel görüşme yaptığım için beni azarladı.
The man who telephoned an hour ago was Frank.
- Bir saat önce telefon eden adam Frank idi.
I was leaving home when Tom telephoned me.
- Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.