I'm on the phone with him now.
- Şimdi onunla telefondayım.
I'm on the phone right now.
- Şu anda telefondayım.
He asked for my permission to use the telephone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Where is the nearest telephone?
- En yakın telefon nerede?
She wanted my permission to use the phone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
You should turn off your cell phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
She won't call this evening.
- Bu akşam telefon etmez.
I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
I was leaving home when Tom telephoned me.
- Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.
Has Lucy telephoned yet?
- Lucy henüz telefon etti mi?