Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Don't make the same mistake again.
- Aynı hatayı tekrar yapma.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.