Despite repeated warnings, Tom didn't stop doing that.
- Tekrarlanan uyarılara rağmen, Tom bunu yapmaktan vazgeçmedi.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
He repeated it again.
- O, onu yine tekrarladı.
Stop repeating everything I say! Stop repeating everything I say!
- Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes! Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!
Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
- Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.