He repeated his name slowly.
- Yavaşça adını tekrarladı.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Stop repeating everything I say! Stop repeating everything I say!
- Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes! Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!
I don't want to bore you by repeating things you already know.
- Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
How many times do I have to repeat that she isn't my friend?
- Onun benim arkadaşım olmadığını kaç defa tekrarlamak zorundayım.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
I say the same thing over and over.
- Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.
- Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
I will write you back soon.
- Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.