His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
Would you mind repeating the question?
- Soruyu tekrarlar mısın?
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
Tom doesn't like to repeat himself.
- Tom'un kendisi tekrarlamaktan hoşlanmaz.
Tom had to repeat first grade.
- Tom birinci sınıfı tekrarlamak zorunda kaldı.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
I will never do it again.
- Onu asla tekrar yapmayacağım.
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.
- Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
- Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.