tekrarlı

listen to the pronunciation of tekrarlı
التركية - الإنجليزية
iterative
marked by repetition
repetitive
recurrent
tekrar
repetition

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

Repetition is the father of learning. - Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.

tekrar
again

Don't make the same mistake again. - Aynı hatayı tekrar yapma.

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

tekrar
once again

Please say that once again in French. - Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.

The economy is in turmoil once again. - Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.

tekrarlı ondalık
recurring decimal
tekrar
{i} repeat

Lincoln repeated the words. - Lincoln sözlerini tekrarladı.

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

tekrar
over

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

tekrar
over again

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

tekrar
recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

tekrar
function buttons
tekrar
from the first
tekrar
litany
tekrar
bis
tekrar
replication
tekrar
afresh
tekrar
iteration
tekrar
re-

Tom can't run for re-election. - Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.

Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose. - Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.

tekrar
all

I hope to meet you all again. - Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

tekrar
back

Let me call you back later, OK? - Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

tekrar
action replay
tekrar
troll
tekrar
rehearsal
tekrar
tauto-
tekrar
duplication
tekrar
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

tekrar
ana-
tekrar
revision
tekrar
{i} reiteration
tekrar
back again
tekrar
again, over, over again, once more
tekrar
(ders) review
tekrar
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
tekrar
all over

I could fall in love with you all over again. - Size tekrar aşık olabilirim.

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

tekrar
encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

tekrar
recapitulation
tekrar
re
tekrar
recurrence
tekrar
repetition, repeat
tekrar
anew
tekrar
tauto
tekrar
riff
tekrar
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

tekrar
an
tekrar
rehash
tekrar
reprise
التركية - التركية
Tekrar edilen, mükerrer
TEKRARLI
Tekrar edilen, mükerrer: "Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır."- Ş. Rado
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
Tekrar
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
Tekrar
yine
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene
tekrar
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim
tekrarlı
المفضلات