Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
Don't make the same mistake again.
- Aynı hatayı tekrar yapma.
I will never do it again.
- Onu asla tekrar yapmayacağım.
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
She came here once again.
- O tekrar buraya geldi.
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
- Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.