Katılanlar hakkında heyecanlıyım.
- I'm excited about participating.
O onu projeye katılmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
- She tried to dissuade him from participating in the project.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
- I'm afraid I'll have to disappoint you. I don't feel like participating in this discussion.