The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
- Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
Tom knows what's at stake.
- Tom neyin tehlikede olduğunu biliyor.
Her career is on the line.
- Onun kariyeri tehlikede.
My career is on the line.
- Benim kariyerim tehlikede.
Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
- Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
His life is in danger.
- Onun hayatı tehlikede.
My life was in danger.
- Hayatım tehlikedeydi.