she...soon returned with a volume, verdantly bound, and garnished with a curious frontispiece in green,--nothing less, than a fragment of real moss cunningly pressed to a fly-leaf.
He has a great deal of experience.
- Onun epey tecrübesi var.
Tom didn't have enough experience to do the job well.
- Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
He has knowledge and experience.
- Onun bilgisi ve tecrübesi var.
Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.
- Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim.
Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.
- Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim.