teacher, educator, one who instructs

listen to the pronunciation of teacher, educator, one who instructs
الإنجليزية - التركية

تعريف teacher, educator, one who instructs في الإنجليزية التركية القاموس.

instructor
öğretim elemanı
instructor
(Askeri) uçuş öğretmeni
instructor
öğretmen

Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim. - I've been a ski instructor for three years.

Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor! - I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!

instructor
asistan/öğretmen
instructor
{i} okutman
instructor
eğitmen

Tom iyi bir eğitmendir. - Tom is a good instructor.

Tom'da iyi bir eğitmen. - Tom is also a good instructor.

instructor
(Eğitim) Öğretim üyesi
instructor
{i} doçent [amer.]
instructor
(isim) öğretmen, eğitmen, okutman, doçent [amer.], öğretim üyesi
instructor
{i} asistan; okutman
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} instructor