Do you feel more encouraged now?
- Kendini daha çok teşvik edilmiş hissediyor musun?
I'm not too encouraged by what I've seen.
- Ben gördüğüm tarafından çok teşvik edilmiş değilim.
He urged them to come to an agreement.
- Onları anlaşmaya teşvik etti.
Tom urged Mary to study harder.
- Tom Mary'yi daha çok çalışması için teşvik etti.
The teacher exhorted his pupils to do well.
- Öğretmen, öğrencilerini iyi yapmaya teşvik etti.