I feel completely refreshed after spending a week in the country.
- Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
I feel quite refreshed after taking a bath.
- Banyo yaptıktan sonra oldukça tazelenmiş hissediyorum.
Does this document refresh your memory?
- Bu belge, hafızanı tazeler mi?
Moderate exercise will refresh both mind and body.
- Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.
Tom refreshed his drink.
- Tom içkisini tazeledi.
She refreshed her memory with the photo.
- Fotoğrafla hafızasını tazeledi.
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to study in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.